Bardas köyünün gençleri yüzlerce yıllık "Tekecik gezmesi" seyirlik oyununu yaşatıyorlar

Bardas Köyü Seyirlik ‘’Tekecik’’ Orta oyunu Yıllardır geleneksel olarak oynanmaya devam etse de son zamanlarda bu kültür geleneği yok olma tehlikesi ile karşı karşıya.
Hayvancılıkla uğraşan toplulukların üretimlerini bereketli kılmak, diğer yıllara eriştirme, canlandırıcılık, gibi işlevsel törenlere bağlı bir tiyatro geleneği olan Orta oyunu tekecik Konya Güneysınır ilçesi Bardas Mahallesinde yüzyıllardır oynanmaya devam ediyor.

ONLARDA CADILAR BAYRAMI BİZDE ‘ÇOBAN BAYRAMI’
Bardas Köyü muhtarı Halil İbrahim Aydın;  Köyümüzün tarihi eskilere dayanmaktadır, uzun yıllardır bizlerde bu oyunlar oynadık ve büyüdük  ‘tekecik oyunu’’ aslında çoban bayramıdır yabancılarda cadılar bayramı varsa bizimde asırlardır oynadığımız Çoban oyunumuz var,  bu geleneği köylümüz devam ettirmeye kararlıyız.
 Kasım ayı gelmeden elli gün önce tekeler (erkek keçi) sürüden ayrılır, sadece tekelerin ya da oğlakların olduğu bir başka sürüye katılarak, keçilerden uzak tutulur. Kasım’dan on gün önce ya da on gün sonra da çiftleşmek üzere tekeler sürüye bırakılır. Bu arada köyün delikanlıları köy odalarında toplanıp “Tekecik Gezme Gecesi”  saya gezme oyunu için hazırlanırlar ve oyunu başlatırlar.


Tekecik Gezme Gecesi Oyunu
Tekecik gezmesi, Toroslar’ın kuzey eteğinde yer alan Bozkır ve Hadim gibi çok dar bir bölgede bilinen, çobanlarla köyün delikanlılarının bir araya gelerek yaptıkları eğlencedir. Anadolu’nun bir çok yöresinde delikanlıların yaptığı bazı eğlencelerle ortak yönleri varsa da ağırlığını bu bölgeye özgü şekiller belirler.
Son yıllarda grupların bir araya geldiğiniği 7-8 gruptan 2 gruba düşen tekecik oyununda Ekip başını ‘Dede’  onun eşi olan ‘Ebe’, onun ‘kızları’ ve 7 kişilik Efe grubu izliyor, bu gruba gelin ve Damat’ta eşlik ediyor.
Dedenin kıyafetleri ise, keçi postundan yapılmış yüzünü kapatan sakalı ,sırtına vurulduğunda korunmak amacı ile yastık ile  arkasına takılı olan kasnağı ve süpürgesi bir elinde teşbihi ve bastonu vardır. Ebe ve kızı ise yöresel elbise giyerler, Efeler ise üzerlerine giydikleri keçi postları üzerine düzinelerce sarılı keçi çanlarını kuşanırlar ve ses çıkartmaya özen gösterirler. Zaman zaman, yüzlerini ocak isi ile tanınmayacak şekilde kılıktan kılığa girerek kendilerini gizlemeye gayret gösterirler.
Dedenin kızını  kaçıran ‘Dedenin çomağını yer’ oyun içerisinde zaman zaman heyecanlı anların yaşanmasına neden olan kız kaçırma sahnesi gerçekleştirilir, ekip dışından birisi ekip başı Dede’nin kızını kaçırmaya çalışır, başarılı olamaz ise dedenin hışmına uğrar.
O gece delikanlılar bütün köyü bir tek ev bırakmadan dolaşırlar. Kapılar sıra ile çalınır. Ekip başı Dede evin kapısına kendisini hızlıca yere bırakır ve bahşişini almadan kalkmaz, Eğer açılmakta geç kalınırsa ekibin hışmına uğrarlar. Kapıyı açanlar evlerinde navarsa, ekseriyetle arpa, buğday, bulgur …vb. zahirenin yanı sıra pekmezde verirler. Evleri dolaşırken toplanan pekmezlerin helkelerden su gibi içilmesi de dolaşmanın ilgi çekici yanlarından birisidir.
Eğlencenin yapılacağı gecenin mehtaplı olması tercih nedenidir. Sokaktaki eğlenceli saatler sona erince köy odasına dönülür ve toplananlar köylü gençler tarafından pay edilir.