Şimdi sokakta şiddet gören birine kimse yardım eder mi?

Konya'da meydana gelen malum olay günlerdir kamuoyunu meşgul ediyor.

Olayı hatırlarsak erkek arkadaşından şiddet gören bir kadına yardım etmek isteyen üniversiteye hazırlanan Kadir Çiftçi çıkan kavgada Özgün Duran'ı bıçaklayarak ölümüne neden oldu.

Bu olayda Özgür Duran'ın darp ettiği iddia edilen Ayşe D karakolda şiddet gördüğünü, Kadir Çiftçi'nin erkek arkadaşını uyardığı için kavga çıktığını ve arkadaşının olayda bıçaklandığını söylemişti. Daha sonra ifadesini değiştirerek şiddet görmediğini sadece tartıştıklarını söyledi.

 Bir hikaye anlatılır. Çölde devesiyle geçen bir insan yardıma muhtaç birini görür. Yardım etmek ister. Fakat yardıma muhtaç kişi deveyide alarak kaçar. Yardım etmek için duran, fakat devesinden olan kişi devesini çalanın arkasından şöyle seslenir, " Sakın bunu kimseye anlatma. Çünkü duyulursa kimse çölde mağdur olan birine yardım etmez"

Kadir Çiftçi tutuklandı. Üniversite hayalleri kuran, idealleri olan bir genç cezaevi duvarları arasında. soruşturma devam ediyor. mahkeme ne karar verir bilemiyoruz. İnanıyoruz ki adalet en doğru kararı verecektir.
Asıl mesele ifadesini değiştiren Ayşe D. Niçin ifadeni değiştiriyorsun. şiddet görürken seni korumaya çalışan bir genç katil damgası yiyor, hayatı kararıyor. Ona bir darbe de senin vurma hakkın varmı?

Şimdi sokakta şiddet gören bir kimseye sokakta geçenler müdahale etmese, bana ne deseler o insanlara kızabilirmiyiz? 

Şimdi Karamanımızda da sorun olan başka bir konuya gelelim. Bir genç neden yanında bıçak taşır. Malesef her 10 gencimizin 3-5 tanesinin yanında bıçak var. Polis ekipleri her gün onlarca bıçak yakalıyor. Canı sıkılan canı sıkılana bıçak çekiyor, bıçak sallıyor.Bütün uyarılara, yaptırımlara rağmen gençlerimiz bıçak taşımadan vazgeçmiyor. Bunun okumuşu, okumamışı yok. Fen lisesine giden de taşıyor, sanayide çırak olan da.
Karaman Emniyet müdürlüğünün bu yönde yaptığı çalışmaları takdirle karşılıyoruz. Fakat onların çabası yeterli olurmu? Olmaz. Ailelere, öğretmenlerimize, hepimize çok büyük görevler düşüyor. politen önce çocuğumuzu biz uyarmalı, biz takip etmeliyiz. Sonra vah deriz ama işi işten geçmiş olur...