TÜRK EĞİTİM SEN KARAMAN ŞUBE BAŞKANI BATUR: " HAK VE ÖZGÜRLÜKLER MUKTEDİR ZÜMRELERİN UHDESİNDEN ALINIP İNSANA TESLİM EDİLMELİDİR"

TAKİP ET


10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü dolayısıyla Türk Eğitim Sen Karaman Şube Başkanı Necati Batur bir mesaj yayınladı.


"Birleşmiş Milletler, iki cihan savaşında insanlık dışı acıların bir daha yaşanmaması için 10 Aralık 1948’de bildirge hazırladı. Bugünün önemine binaen de her yıl 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmakta ve tüm dünyada insan hakları konusunda farkındalık oluşturularak hak ihlallerinin önüne geçilmesi hedeflenmektedir. 

İnsanlığın temel değerlerini tarif ederek bu değerleri korumayı amaçlayan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ne denli iyi niyetli bir yaklaşım olsa da hukuki bir yaptırım gücü bulunmamaktadır

Bir canlının en önemli hakkı, yaşama hakkıdır. Ona yaşama hakkı tanımadan başka hak ve özgürlüklerden faydalandırmaya çalışmak anlamsızdır. Bugün dünyanın birçok bölgesinde hak ve özgürlük kisvesi altında katliamlar yaşanmaktadır. Eğer evrensel bir değeri, bir zümrenin uhdesine bırakırsanız, artık o değer evrensel olmaktan çıkar ve kişisel bir durum halini alır. Ne yazık ki; tüm dünyada temel hak ve özgürlükler konusunda yaşanan sorunlar, evrensel değerlerin bir grubun eline teslim edilmesinden dolayı ortaya çıkmaktadır. Baskın güçler, kendi çıkarlarına uygun bulduğu toplumlar için demokrasi ve insan hakkını öngörmekte, bunun dışındaki toplumlara ise yaşama hakkı dahi tanımamaktadır.

Günümüzde değişen toplumsal ve ekonomik yapı nedeniyle, insanların büyük çoğunluğunun yegâne yaşam kaynağı, sahip oldukları iş ve elde ettikleri gelirdir. Dolayısıyla en temel insan hakkından biri olan çalışma hakkı, giderek daha yaşamsal hale gelmektedir. Küreselleşen dünyada, küresel sermayenin, çalışanların elinden insanca yaşama hakkını almaması için her çalışana kendisi ve ailesinin insanca yaşamasına yetecek kadar ücret alması hakkını vermek zorundayız.

İnsan haklarından bahsederken, yapılması gereken ilk şey, insan hakkını zümrelerin, grupların ya da sermayenin tekelinden kurtararak gerçek sahibi olan insana, şartsız, koşulsuz, “ama” sız teslim etmektir. Şeyh Edebali bu anlayışı “insanı yaşat ki devlet yaşasın” diyerek verdiği mesaj akıllardan çıkmamalıdır.  Ulu Önder Atatürk’ün de dediği gibi “eğer devamlı barış isteniyorsa insan kitlelerinin durumlarım iyileştirecek ulusal ve uluslararası tedbirler alınmalıdır. Bu vesileyle insan haklarına müdahale yi,meşru hakkı sayanları vicdanlara havale ediyoruz.